AC Milan 1 - 0 Inter Milan Sampdoria 0 - 0 Juventus
Everton 0 - 2 Liverpool
Espanyol 1 - 2 Barcelona
Atletico Madrid 0 - 1 Sevilla
Benfica 2 - 0 Sporting Lisbon
Form is temporary,class is permanent.
Arsenal 17 ay sonra Emirates stadında ilk maçını kaybetti. Hull City 1-0 geriden gelerek deplasmandan üç puanı çıkardı. Konuk ekip beraberlik golü 62. dakikada Geovanni'den geldi. Harika bir gol. Blog satırlarında çok sık olmasa bile güzel golleri es geçmemeye gayret ediyorum. Yine bir tavsiye bu satırların sahibinden. Yakalayan, denk gelen kaçırmasın bu golü izlesin...
Mayıs 2007'de Manchester City forması giyen Joey Barton, bir antreman sırasında takım arkadaşı(!) Ousmane Dabo'yu dövmüştü. Yüzü gözü şişen Fransız'ın retinası ciddi zarar görmüştü. Barton, bu suçtan dolayı geride bıraktığımız Temmuz ayında, 6 ay hapis ve 200 saat zorunlu kamu hizmeti cezalarına çarptırılmış, ayrıca Dabo'ya 3000 pound tazminat ödemesine karar verilmişti. Mahkeme bu kararlarını açıklarken, Barton 2007 Aralık ayında karıştığı bir kavga nedeniyle zaten demir parmaklıkların arkasındaydı. Liverpool'da 16 yaşındaki bir genci yumruklamaktan Manchester kentinde bulunan Strangeways hapishanesinde 74 gün tutuklu bulunan Barton, 28 Temmuz'da tahliye edildi. İkinci sezonuna girdiği Newcastle United'la tekrar idmanlara başladı. Bu sezon ilk kez Arsenal maçında forma giydi. Şimdilik ilk ve son oldu diyebiliriz. Çünkü FA, Dabo ile yaşadığı münasebetten dolayı Joey Barton'a, 25 Ekim'e kadar resmi maçlardan men ve 25.000 pound para cezası verdi. Tüm bu sicil kaydı niye bu satırları işgal etti? Çünkü entrynin resmini görünce Barton'ı çiftliğinde stres atıyor sanmayın diye... Orası İngiltere'nin en kuzeyinde yer alan Northumberland'ın Prudhoe kasabası... Barton diğer suçlularla beraber ortalığı temizliyor. Haftada iki gün, toplam sekiz saat... Görev yerine 50.000 poundluk jeepi ve bodyguardı ile geliyor.

Maç öncesi dört olur dedim, üç yiyeceğimizi düşünememişim. Daha doğrusu bu takımdan gol yemez bizim takım demişim. Öngörü zafiyeti. Felaket bir defans anlayışı, rezil bir savunma disiplini. Servet'in gol krizi gelmiş bu ara. Atsa da rahatlasa(k)... Baros üçler dedim, ikide kaldı. Maç boyu ekran başında "tüm toplar Kewell'a" kampansayı başlatmaya çalıştım. Ancak sesimi duyuramadım. Tomwood bile çoştu Liverpool'dan adamı Kewell uzak köşeye nişanlayınca topu. Bizden daha tarafmış gibi, Kewell'a eleştirenlere cevap olsun bu gol diye isyan etti. Devre arasına 5 dilim baklava yanında maraş usulü dondurmayla girdim. İncir tatlısını tercih etmedim. Tabağımdaki son fıstıklı baklavayı yeni yutmuştum ki yine gol yedik.. Sonra Baros sahne aldı. İkinci golde bizi gersede, kendisi için sevindik. Taze bir başlangıç. Kalan dakikalar ise malumunuz. Atılan, kaçırılan goller, yerine varmayan son paslar, anlamsız ortalar ve mösyö otorite bülent tulun... Torezege, Ilic'i özlediğini söylerken, beraber Lincoln'e sallarken +4 de maç 4-3 oldu. Yine sevindik. Anında tabelacı olduk. Skorbord ne diyorsa o... Tarafız biz. O evde ki yenilmezlik serimiz sürüyor; 5 games in a row... Ayrıca Volkan Yaman'ın gol sevinci gözlerden kaçmadı. Lincoln'ün boynuna vakum gücü meçhul uzun bir öpücük. İşte takım ruhu, işte takımdaşlık... UEFA'da adım başı maç varmış. Livescore'a girdim, liste bitmedi. Tüm favoriler kazanmış. Gecenin sürprizi Kalmar'dan gelmiş. Gerçi Feyenoord'un sezon başından itibaren aldığı sonuçlara bakılınca pekte sürpriz değil. Sampdoria beşledi. Cassano'nun dublesi var... Forza Raggazzi!...
CFR Cluj ve golcüsü Arjantinli Culio. Anorthosis. Üç gol ve üç puanla nefeslenen Guardiola. Dört köşe Chelsea. Steven Gerrard'ın varlığı ve muhteşem golü. Ertem Şener fobisi. Şen ola Atletico şen ola..Golsüz E Grubu. Hatırladıkça adamı geren Steaua Bucuresti. Sahasında 2-1 öndeyken ıslıklanan Porto. Hulk balonu. Gallas ve 88. dakika. Del Piero'nun frikiği. Sağnak yağmur. Bulunduğu mekanda yağmuru hayretle karşılayan ama keyifle izleyen Tomwood... İlk yirmi dakikanın skorunu telefonda duyunca "eve gidince izleyecek bol malzeme olur" diyen yine Tomwood... Sahi bu blogda bir Tomwood vardı; N'oldu ona?...


Mike Anstead, The Sun gazetesinde müthiş Top10 sıralamaları yapıyor. Bazen gündemden esinleniyor, bazen ise kafasına göre takılıyor. Bugün de kafasına göre takıldığı anlardan birine denk gelmiş. Newcastle United'ın bu sezon transfer ettiği Fabricio Coloccini'den yola çıkmış. Ajantinli'nin kıvır kıvır uzun saçları belli ki Mike Anstead'i germiş biraz. Premier Lig tarihinin en kötü 10 saç stilini sıralamış. Çok keyifli bir derleme olmuş. Ivan Campo(9), David Seaman(8), Taribo West(7), Djibril Cisse(6) , Abel Xavier (2) gibi isimler istikrarlı şekilde saç modellerinde uç noktaları tercih ettiğinden kendilerini gözümüzün önüne getirmekte zorlanmayız. Ama listenin diğer isimleri tamamen Mike Anstead'in hafızası ve yaratıcılığı üzerine kurulu. Listenin bir numarası 90'ların ortasında N.Forest forması giyen Jason Lee... Mike Anstead "belki saçı onu bir numara yapacak kadar kötü değil" diyerek girmiş yazıya. Ama ilginç bir noktaya dikkat çekmiş. Jason Lee, N.Forest forması giydiğinde saçları üzerine yazılan tezahürat kendisinden daha meşhur olmuş ve bu durum İngiliz editöre göre oyuncuyu bu kategoride liste başı yapmaya yetiyor.“He’s got a pineapple on his head” .... Liste'nin 10 numarası Souness zamanında bir dönem Galatasaray forması giyen Barry Venison. Joe Cole West Ham United yıllarında bir ara ilginç bir saç stili geliştirmiş. Bu haliyle listenin 5 numarası. Listede 3 numarayı, 90'ların sonunda giydiği West Ham formasıyla uyumlu bir saç rengi tercih eden Şilili Javier Margas alıyor. Ve benim 1 numaram, listenin ise 4 numarası David James.
Barry Venison

Joe Cole

Javier Margas

David James
Mahallenin çocuklarıyla lastiğini indirmemize gerek kalmadı. Hakemler Hamilton'un havasını aldılar. 25 saniye cezayı kestiler. Sırlama değişti. Massa 1., Nick Heidfeld ise 2. sıraya yükseldi.