Capello

Esinlendik mi , Arakladık mı?

Lige ara verilmesi kötü oldu. İvmeyi yakalamıştık. Şimdi yeniden çırpınıp durma seansları... Umarım bu kez çok uzun sürmez. Çünkü Bordeaux oracıkta bizi bekliyor. Beklentilerimiz yüksek. En azından öyleymiş gibi davranıyoruz.

2008'e sallayarak 2009'a girdik. Maalesef daha ilk aydan, gelen gideni aratır mı diye şüpheye düştüm. Kaçan bol kazançlı iki büyük iş, yine hastalık haberleri ve ziyan bünyeler. Şubatla düzelsin herşey. Kewell'ı özledik. Torezege'yi ise çok çok özledik.

Hasta yatağımda yine bolca enfarmasyon akışı vardı. Adriana Limalı private partilere teşrif edenler, belgesel tadında aşklara yelken açanlar... Tomwood var mısın yok musun?

Ortamda ayrıca bir Dublin kokusu var.Ters köşe olmayalım. Çat kapı Dublin yolcusu kalmasın diye kulaklar çınlamasın.

Cold Winter

Malcolm Middleton...
Bir İskoç...
Pub kültürü.
Folk müziği.
Yağmur.
Kötü futbol.
Cips.
Küfür.

I'm too cold to be alone this winter,

I'm too old to be alone

Haftanın Maçları #25

Manchester United 3 - 0 Chelsea
Stoke C. 0 - 0 Liverpool
Udinese 1 - 1 Sampdoria
AS Roma 2 - 2 AC Milan
Valencia 3 - 3 Villarreal
Bordeaux 4 - 0 Paris S.G.

Olmadı!..

Aksi bir düşüncem yoktu. Serie A ile Beckham; hiç örtüştüremedim. Zaten bir ara Beckham ortaladı, Ronaldinho dağlara taşalra vurdu. Sonra Brezilyalı Beckham'a döndü, sırıtarak el kol jestleriyle teşekkür etti. Bir an kendimi, hayır kurumları yararına yapılan yıldızlar karması maçı izliyor gibi hissettim. Milan kimyasını bozdu bu adamları kadrosuna katarak. Beckham ilk kez showbiz kısmından çok futbolun ön planda olduğu bir ortama geldi. Haliyle sahada ki duruşu ve yüzündeki ifade bu şaşkınlığı çok net anlatıyordu.

Yoann Gourcuff

Ne yaptın sen öyle ya.... Bordeaux - PSG.... Dakika 70....