Wednesday, December 12, 2007
Güzel ve Kindle
Bir gazeteyi uzun süre takip ederseniz bırakmak güç olabiliyor, sabah kalkınca aynı sayfa düzenini, aynı puntoları, aynı abartıyı/sadeliği görmek isteyebiliyor insan. SABAH Gazetesi işin suyunu çıkarmıştı epey bir zaman önce, yine de takip ediyordum. Bir iki hafta evvel bıraktım, sadece pazartesi günleri alıyorum artık o da Ülkü Tamer'in ufak, mütevazi, gözden kaçması çok muhtemel köşesini okumak için. Bu hafta Amazon'un son icadı, büyük ihtimalle önümüzdeki elli sene içerisinde alışıldık kitap okuma alışkanlıklarımıza cellat olacak Kindle ve ilerisi hakkındaydı köşesi. Tüm yazı bir tarafa şu kısım içime dokundu doğrusu;
"Yerli yabancı, yazılan o kadar yapıta bakıyorum da (pek ender ayrıcalıklar dışında), yeni bir ortak dilin yaratılmaya başlandığını görüyorum. Eskilere bakın, her yazar bir kişilikti. Şimdi neredeyse herkes ortak kişiliği oluşturan elektronik bir parça. Bu gidişle yazar adlarının yerini Casper, HP, Compaq, Dell, IBM, Escort imzaları alacak."
Modern edebiyat dediğimiz şeyin içi ne kadar dolu? Sırtını gündelik humora ve ikili ilişkilere yaslamış, prematüre sayılabilecek benim de çok sevdiğim bir tür muhtemel yeni edebiyat geleneğini gereğinden fazla mı ciddiye alıyoruz acaba. Bir neo-Nabokov beklentim yok kimseden elbette. 2007 senesi ve ötesinde, ekranların jenere ettiği yazılara, internete, büyük olan herşeye, her zamankinden daha stresli bir yaşantıya bağımlılığımız giderek artarken böyle düşünmek fazlaca saf olur.
Tek istediğim sabah uyanınca kafamın nisbeten daha az dolu olması. Fak yu Kindle diyebilecek miyim? Şimdilik evet, bunu hala discman'iyle dolaşan ve bundan çok hoşnut olan biri söylüyor inanın. Ama ya sonra, niteliği pratik olana tercih edebilecek miyim ileride? Evet dersem yalan söylemiş olurum. Tek bildiğim adam gibi yaşayabilmek her gün daha da zorlaşıyor.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment